Kimler Özürlü Sayılır ?

Deniz

New member
Kimler Özürlü Sayılır?

Özürlülük, bir bireyin fiziksel, zihinsel ya da duygusal kapasitesinin, toplumsal yaşamda günlük aktiviteleri yerine getirmesini sınırlayan durumları tanımlar. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) özürlülüğü, "bir kişinin sağlığı ile ilgili herhangi bir bozukluk, yaralanma ya da hastalık sonucu yaşadığı uzun süreli fiziksel ya da zihinsel bozukluk" olarak tanımlamaktadır. Bu kapsamda, özürlü sayılabilecek kişiler, toplumda belirli engelleri aşmada zorluk çeken ve destek ihtiyaçları olan bireylerdir.

Özürlülük Türleri Nelerdir?

Özürlülük, çeşitli türleriyle farklı biçimlerde kendini gösterebilir. Genel olarak özürlülük, dört ana kategoriye ayrılabilir:

1. Fiziksel Özürlülük: Vücutta meydana gelen fiziksel bir engel, genellikle kas ve iskelet sistemi ile ilgili sorunlardan kaynaklanır. Bu tür engeller, hareket kabiliyetini kısıtlayan felç, amputasyon, kas hastalıkları ya da görme kaybı gibi durumları içerebilir. Örneğin, bir bireyin engelli bir yürüyüşü ya da tekerlekli sandalye kullanma ihtiyacı, fiziksel bir özürlülüğün örneği olarak değerlendirilebilir.

2. Zihinsel Özürlülük: Beyin fonksiyonlarındaki bozukluklar, düşünme, öğrenme ve problem çözme yeteneklerinde zorluklar yaratabilir. Bu durum, genellikle doğuştan gelen genetik faktörlerden ya da beyin hasarından kaynaklanabilir. Zihinsel engel, gelişimsel bozukluklar (örneğin, otizm, Down sendromu) veya nörolojik hastalıklar nedeniyle ortaya çıkabilir.

3. Duygusal ve Psikolojik Özürlülük: Bireyin duygu durumunu, düşünce biçimini ve davranışlarını etkileyen bozukluklar psikolojik engeller yaratabilir. Depresyon, anksiyete bozuklukları, şizofreni ve bipolar bozukluk gibi durumlar, kişinin toplumsal yaşantısını ve işlevselliğini zorlaştırabilir.

4. Duyusal Özürlülük: Bu tür engeller, duyularla ilgili olan bozuklukları kapsar. Görme ve işitme kaybı, duyu organlarının işlevlerini yerine getirememesi durumunda ortaya çıkar. Özellikle görme engelli bireyler, sosyal hayatta bağımsızlıklarını sağlamakta zorlanabilirler.

Kimler Özürlü Sayılır?

Özürlü sayılabilmek için belirli fiziksel, zihinsel veya duygusal engellerin varlığı gerekir. Ancak bu, her birey için aynı şekilde tanımlanmaz. Ülkeler ve kültürler, özürlülüğü farklı biçimlerde tanımlayabilir ve bu tanımlar, yerel yasalar, toplumsal normlar ve kültürel değerler doğrultusunda şekillenebilir.

Türkiye'deki kanunlara göre özürlü sayılan bireyler, engelli raporu alarak bu statüye sahip olabilirler. Engelli raporu, bireyin özürlülük derecesini belirleyen bir belgedir ve kişinin günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmede karşılaştığı zorlukları tespit eder. Bu raporun verilmesinde sağlık profesyonelleri ve uzmanlar rol oynar.

Özürlü sayılabilecek kişilerin başlıca özellikleri şunlar olabilir:

1. Fiziksel Hareketlilik Engelleri: Kolların, bacakların ya da vücudun diğer bölümlerinin hareket kabiliyetini sınırlayan durumlar. Örneğin, kas hastalıkları, doğuştan gelen motor beceri bozuklukları ya da trafik kazaları sonucu oluşan bedensel engeller.

2. Zihinsel ve Öğrenme Güçlükleri: Öğrenme, dikkat ve düşünme becerilerini etkileyen durumlar. Otizm, Down sendromu ve öğrenme güçlükleri gibi durumlar, kişiyi zihinsel olarak engelli hale getirebilir.

3. Duygusal ve Psikolojik Engeller: Depresyon, anksiyete bozuklukları, şizofreni gibi psikolojik hastalıklar kişinin işlevselliğini kısıtlayabilir. Bu tür engeller, toplum içinde sosyal etkileşimleri zorlaştırabilir.

4. Görme ve İşitme Kaybı: Görme kaybı (görme engellilik) ya da işitme kaybı (işitme engellilik) duyu organlarında yaşanan kayıplardır ve bireyin çevresindeki dünyayı algılama şekli üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

Özürlü Olma Durumunun Yasal Tanımları ve Önemi

Birçok ülkede özürlü sayılma durumu, devletin sunduğu haklardan yararlanmak ve toplumsal desteği almak için resmi bir kriter olarak tanımlanır. Türkiye'deki yasal düzenlemelerde, özürlü bireyler için çeşitli destekler ve haklar bulunmaktadır. Bu haklar arasında sağlık hizmetlerinden faydalanma, kamuya açık alanlarda erişilebilirlik sağlanması, iş yerlerinde engelli istihdamı ve özürlü bireyler için ayrılmış sosyal hizmetler yer alır.

Bu nedenle, özürlü sayılmak yalnızca kişisel bir durum değil, aynı zamanda toplumda eşit haklar ve fırsatlar elde etmenin önünü açan bir statüdür. Özürlü sayılma, engelli bireylerin eğitim, sağlık ve iş gücü gibi alanlarda adaletli bir şekilde hizmet alabilmelerini sağlamaktadır.

Özürlü Sayılan Kişiler İçin Toplumsal Destek ve Haklar

Özürlü bireyler, toplumda sıklıkla ayrımcılık, dışlanma ve izolasyon gibi sorunlarla karşılaşabilirler. Bu nedenle, birçok ülke özürlü bireyler için çeşitli yasal düzenlemeler yapmış ve toplumsal destek mekanizmaları kurmuştur. Özürlü bireylerin hakları, genellikle şu alanlarda sağlanmaktadır:

1. Erişilebilirlik: Fiziksel çevrenin özürlü bireyler için erişilebilir olması önemlidir. Tekerlekli sandalye kullanan bir birey için kaldırımların uygunluğu, engelli tuvaletlerinin bulunması ve toplu taşıma araçlarının erişilebilirliği büyük önem taşır.

2. İstihdam Hakları: Özürlü bireylerin iş gücüne katılımı, toplumda daha geniş fırsatlar yaratılması için gereklidir. Birçok ülke, iş yerlerinde özürlü bireylerin istihdam edilmesini teşvik etmek amacıyla düzenlemeler yapmaktadır.

3. Eğitimde Eşitlik: Engelli bireylerin eğitim sistemine dahil edilmesi, onların toplumsal yaşama tam anlamıyla katılmalarını sağlar. Eğitimde ayrımcılığa karşı önlemler alınmakta ve eğitim materyalleri, öğretmen eğitimleri bu bireylerin ihtiyaçlarına göre uyarlanmalıdır.

Sonuç

Özürlü sayılma durumu, bireylerin hayat kalitesini ve toplumsal yaşamda karşılaştıkları zorlukları doğrudan etkileyen bir kavramdır. Her engel türü, farklı bir düzeyde yaşamı etkilemektedir. Ancak, özürlü sayılmanın yalnızca bir sınırlama değil, aynı zamanda toplumsal haklar ve fırsatlar sunan bir statü olduğunu unutmamak gerekir. Özürlü bireylerin karşılaştıkları engelleri aşmak için toplumsal duyarlılık, hukuki düzenlemeler ve destek sistemlerinin güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, herkesin özürlü bireylerin ihtiyaçlarına duyarlı olması, daha kapsayıcı ve eşit bir toplum yaratılmasına katkı sağlayacaktır.
 
Üst